Geçtiğimiz 2013 Yılından bu yana Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ve Demans Hastalığıyla Savaşan Yeşilçam’ın Usta İsmi “MÜNİR ÖZKUL” 5 Ocak 2018 yılında İstanbul’daki evinde Hayata Gözlerini Hayata kapattı. Türk Sanat Camiası ve Sevenleri için büyük kayıp olan Kimdir Sanat hayatına nasıl başladı bunları inceleyelim Ne dersiniz?
“MÜNİR ÖZKUL “
15 ağustos 1925 yılında İstanbul Bakırköy’de doğan usta isim küçük yaşlarda tiyatroya merak sardı. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olduktan bir süre sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne ve Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nde eğitimine başladı.
Oyunculuğa ilk olarak Halkevinde başlayan ve Eğitiminin tamamlayan usta oyuncu Bakırköy’de bulunan Halkevi’nde oyunculuğa adım attı. İlk amatör sahne deneyimlerini burada gerçekleştiren daha sonra da İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda bir süre oynadıktan sonra, Ankara Devlet Tiyatrosu’na geçti.
Ses Tiyatrosunda sergilenen oyunlarda rol almaya başlayan Ardından özel bir tiyatro olan Küçük Sahneye geçti. Burası usta oyuncunun yükselişinde bir dönüm noktası oldu. Ve Muhsin Ertuğrul’un gözünden de kaçmadı.
Bu dönemde;
John Steinbeck’ten Fareler ve İnsanlar
John Millington Synge’den Babayiğit,
George Axelrod’dan Yaz Bekarı
John Patrick’ten Çayhane
gibi oyunlarda oynadı.
Daha sonra ise; 1958-1959 İstanbul Şehir Tiyatroları’nda 1959-1960 Ankara Devlet Tiyatrosu’nda ve
1960-1962 Aksaray’daki Bulvar Tiyatrosu’nda arkadaşlarıyla kurduğu kendi topluluğunda çalıştı.
FİLM SETLERİNE TESADÜFEN GEÇTİ
1963-1967 arasında çeşitli topluluklarla turnelere çıktı ve zaman zaman sahneden uzak kalmak zorunda kaldığı dönemler oldu. Yer aldığı özel tiyatrolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla görev aldı.
Tiyatro sahnelerinden “tesadüfen” film setlerine geçiş yapan Özkul 40’lı yılların sonuna denk gelen askerliğini yaptığı ve o dönemde “Vatan ve Namık Kemal” adlı filmde yönetmen asistanlığı yapan arkadaşı Sırrı Gültekin’i ziyaret için Yeşilçam’a gittiği bir gün ilk defa bir filmde figüran olarak rol aldı.
Üniformalı bir figüran arayışı içinde olan Sırrı Gültekin ricasını kırmayarak, biraz da komik bir anı olsun diye kamera karşısına geçip rol alan ve sonrasında yüzlerce filmle Türk sinemasına damgasını vuran önemli karakter oyuncuları arasına girmesini sağlayan sinema serüveni böylece başlamış oldu.
Gerek aldığı Ödüller Gerekte Türk Sinema Hayatına Kattığı Unutulmaz Filmleriyle İzleyicilerin Beğenisi alıp kalbini fethetmiştir.
ÖDÜLLERİ
1967 yılında İlhan İskender Armağanı
1972 yılında 9. Altın Portakal Film Festivali, En İyi Erkek Karakter Oyuncu Ödülü
1991 yılında Dümbüllü Ödülü
1997 yılında Altın Kelebek Ödülleri Onur Ödülü
1999 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları Bölümü “Muhsin Ertuğrul Tiyatro Emek Ödülü”
2004 yılında 37. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri Onur Ödülü
2006 yılında Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali Onur Ödülü
2014 yılında 18. Afife Tiyatro Ödülleri, Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü
2015 yılında T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü
