Demirden Leblebi Ne Yenir Ne Yutulur

Nazan Öncel kimdir, Nazan Öncel, 6 Şubat 1956 tarihinde İzmir Karşıyaka’da doğmuştur. Öğretmen bir anne ile memur bir babanın ikinci çocuğudur. Bir ablası, bir kız kardeşi ve iki de erkek kardeşi var. Annesinin adı Raziye babasının adı Muzaffer’dir. 5 yaşındayken annesi babasından ayrılıp başka biri ile evlenmiş, anca bir kaç yıl sonra kızlarını yanına almış. Ama hiç bahsetmediği üvey babasından dertli olduğu belli. Nazan Öncel, 18 yaşına gelmeden evlenmiş. İlkokulu Zafer İlkokul’unda okumuştur.

Ortaokul yıllarında gitar çalıp şarkı söylemeye başlar.1974 yılından sonra İzmir ve civarındaki otellerde, kulüplerde sahneye çıkmış. Nazan Öncel aslında 15 yaşından beri müziğin içinde. Önce lisede kurduğu ‘‘Çılgınlar” isimli topluluk, sonra düğün salonlarında, lokallerde şarkıcılık yapmış, çeşitli yarışmalarda alınan dereceler almış. Daha sonra İzmir Konservatuarı’ndan mezun olmuştur.

1976’de İzmir Radyosu’nun düzenlediği Amatör Ses Yarışmasında “Annem” adlı parçası ile birinci olmuştur.

1996 yılında “Sokak Kızı” albümünü çıkaran Öncel’in bu albümü ile tarzını da sertleştirmeye başlar ve ‘sokak kızının’, sokakta yaşayan kadının kadınlara kurulan tezgahların ve kadınların isyanını dillendirir. Ve bu albümden çıkan Sokak Kızı, Erkekler de Yanar, A Bu Hayat ve Bırak Seveyim Rahat Edeyim gibi parçalar onu slowdan uzaklaştırır ancak zirveye taşır.Nazan, bu tarzı 1999 Ocak ayında yayınlanan Demir Leblebi albümünde sürdürdü.

Büyük Yankı Yaratan aile içi cinsel tacizi gözler önüne seren Nazan Öncel ‘in Şarkı Sözleri İse Şöyle

Söylenmese de olurdu
Ama şimdi söylemek
Söylemek istiyorum
Belki kalbin kırılır
Gözyaşına boğulursun
Gözyaşını sakla
Ben ölürsem ağla
Bunu senle hiç
Hiç konuşmadık biz
Tek tanığım sen
Tek çarem sendin
Beni anlamak istemez miydin
Bu acıyı ben tam yüz sene taşıdım
İçimdeki bu acıyla hamal gibi yaşadım
Şimdi bana sarıl
Sadece sarıl
Ve lütfen artık beni dinle
Lanet olası bir gündü
Kapı açıldı ve o geldi
Yüzünde pis bir ifade vardı
Koynunda yılan beslediğin o yatakta
Kardeşime süt veriyordum o anda
Doğru odaya daldı
Ve buyurgan bir sesle
Beni yanına çağırdı
Kolumdan çekip
Kucağına aldı
“Otur” dedi kısaca
Evet bu öyle sıradan bir gün değildi
Gözyaşlarını sakla
Ben ölürsem ağla
Sonra “bu yana bakma başını çevir” derken
Elleri bacaklarımda
Geziniyordu anne
“Babacığım yapma” dedim
Bir hayvan gibi soluyordu
İki bacağının arasında
Beni mengeneye almıştı
Sonra nasıl olduysa
Kurtulmayı başardım
Bir odaya kaçtım
Ve o anda sadece haykırıyordum
“Defol defol git burdan”
O kapıyı yumrukluyor
Ben ağlıyorum kardeşim ağlıyordu
Her şey bir kabustu
Her şey bir kabus
Kalbim kırık öleceğim
Bilmem ne halt edeceğim
Benim kalbim yaralı
Bu cehennem azabı
Senin kızın hayatla
İşte böyle tanıştı
“Baba ne demek anne”
Bu kelime bana inan çok yabancı
Çok üzgünüm çok
Çok ne kadar az bir laf
Hiçbirşeyi anlatmaya yetmiyor
Gözyaşlarını sakla
Ben ölürsem ağla
Artık için rahat olsun
Sen bir meleksin anne
Yediğimiz her lokmayı
Kuruş kuruş ödedik
Nasıl ödenirmiş öğrendik
Demirden Leblebi
Ne yenir nu yutulur
Bazı şeyler belki
Belki unutulur
Unutmak var ya
Demirden Leblebi
Demirden Leblebi
Demirden
Kalbim kırık öleceğim
Bilmem ne halt edeceğim
Elimden alınan hayatım
Çalınan masumiyetim
Sıkılıyorsa biri kalkıp bir şey söylesin
Dokuz yaşında bir çocuk
Hayatı böyle tanıdı
Annesinin sütü
Babasının ***
Bu çocuk senin kızın dı anne..

Yıllardır kişiliğinden ödü vermeyen ünlü şarkıcı tam bir kırmızı halı kadını elit şık ve kendine özgü Başarılarının devamını dileriz Öncel Daha dinleyeceğimiz nice şarkıların olsun…