Herkesin müzik zevki birbirine göre farklılık gösterir. Binlerce müzik arasında böyle farklılıkların olması çok normaldir. Kimi klasik kimi rock müzik dinlemekten hoşlanır. Ne demişler; renkler ve zevkler tartışılmaz. Müzikler hayatımızın olmazsa olmazıdır. Her alanda her an dinlemeyen yoktur diye düşünüyorum. Daha anne karnındayken dinletilmeye başlanan müzikler, melodiler hayatımız boyunca duyacağımız sesler olmaya başlıyor.
Müziği çeşitli yönlerde de kullanabiliriz. İster dinleyin ister söyleyin.. Hatta müziği yapabilirsiniz bile… Tabii bu konuda biraz yetenekli olmanız gerekiyor. Bunun üzerine bir de müzik üzerine alacağınız bir eğitim sizi çok iyi yerlere getirebilir. Anaokulu düzeyinde birçok çocuk müzik üzerine eğitim almaya başlamış durumdadır. Bu genellikle müzik aleti çalmayı öğrenmekle başlayan bir süreçtir. Bir müzik aleti çalmak çocuğun aynı zamanda hobisi de olabilir, mesleği de…
Duyulan bir melodi beynimizdeki farklı işlevlere sahip birçok bölgeyi etkin hale geçiriyor. Müzik aleti çaldığınızda bu etki belirginleşiyor. bu sayede işitsel yeteneğiniz de artıyor. Beyin kaslarının kontrolü ile işitsel ve görsel işlevlerden sorumlu bölgeler uyum içinde çalışmaya başlıyor. Müzikle ilgilenen ve ilgilenmeyen insanların beyinleri birbirinden farklılık gösteriyor. Beyinlerde bulunan gri madde müzikle ilgilenen kişilerde daha fazladır. Peki bu gri madde ne işe yarar? Gri madde beyin kaslarının kontrolü, görsel ve işisel algı, hafıza, bilişsel etkinlikler, düşünce oluşumu, oto kontrol gibi işlevleri kapsayan bir dokudur.
Erken yaşlarda müzik ile ilgilenmeye başlamak kas ve hareket yeteneğini de geliştirmektedir. Odaklanmaya yardımcı olmaktadır. Tüm bunlar dışında bir müzik aleti çalmak depresyona da iyi gelmektedir. O müzik aletine odaklanarak başka şeyler zaten düşünemeyeceğiniz için beyninizi sizi üzen şeylere yormanız zor olacaktır. Bu da sizin zamanla duygularınızı kontrol etmeniz yönünde geliştirecektir. Her anlamda birçok yararı olduğu gibi bir müzik aleti öğrenmek için gideceğiniz kursların da ücretleri gayet makul rakamlardır. Bir şeylerden fedakarlık ederek kendinize çok şey katmak sizin elinizdedir. Emek verirseniz karşılığını daima alırsınız.
Müzik aletleri de kendi içlerinde farklı özellikler göstermektedir. Kimi nefes gerektirir, kimi el becerisi… Bazıları ayakta çalınmalıdır bazıları oturarak. Örneğin bir piyanist ayakta çalmaz piyanosunu. Daha doğrusu çalamaz. Bir koltuk yardımı ile oturarak çalması onun piyanoya olan odağını artırır. Hem de müzik aleti boyutları gereğince alçakta kaldığı için kişinin ayakta çalması yorucu ve zor olacaktır.
Tabii bunları ve daha fazla bilgiyi hem internet yoluyla hem kurslar yoluyla öğrenebilirsiniz. Ama ben işin mutfak kısmının tamamen bu işe yıllarını veren insanlardan geçtiğini düşünüyorum. Birçok müzisyen daha doğrusu müziğe gönlünü vermiş insan var. Bizzat onlardan öğrenmek çok daha iyi olacaktır. Eğer karşınıza böyle bir fırsat çıkarsa kaçırmayın derim.
Müzik aleti yanı sıra hem çalıp hem söylemek de ayrı yetenek değil midir? Çalan kişinin aynı zamanda şan eğitimi alması ve sesini de eğitmesi kendi yararına olacaktır. Müzik eğitimi için gerekli müzik aleti ve tüm araç gereçler tamamlandıktan sonra emin olun onları gördükçe öğrenmek, çalıp söylemek için hevesleneceksiniz. Hele bir de öğrendikten sonra ki mutluluğunuz paha biçilemez!
Müzik aleti öğrenmekle ilgili kendi yapınızın temellerini atmak size kalmış. En basiti bir inşaat demiri düşünün. O demir ne kadar sağlam olursa inşaat o kadar sağlam olur. Kendiniz için en iyisini yapın ve size en uygun müzik aleti hangisi önce bunu keşfedin. Yetenekleriniz ve zevkleriniz dahilinde bir alet seçerek başlarsanız daha çok seveceksiniz. Size uygun bir müzik aleti bulduğunuzda ise hiç beklemeyin. Sağlam müzik temelleri atmaya başlayın. Müziksiz kalmayın. 🙂
Bütüncül Değişim Akademisi Değişim Uzmanı Hafize Buğda ile iletişime geçtiğinizde gelişiminiz için gerekli yolu izlemeniz için sizi yönlendirecektir.